Görgü ve Nezaket Kuralları
Nezaket, kendinizi ne kadar çok, diğerlerini ne kadar az düşündüğünüzü karşınızdakine belli etmemektir.
Görgü kuralları çeşitli durumlarda uyulması gereken ayrıntılı formalitelerdir. Bu kurallar toplumsal kesimleri ve grupları birbirinden ayırma ve yaşamı kolaylaştırma, ilişkileri düzenleme işlevine sahiptir.
Yasal hiçbir yaptırımı olmayan görgü kuralları çiğnendiği zaman, uyumsuz sayılan bireyler toplum tarafından dışlanır.
Genel görgü kurallarına uyma zorunluluğu yoktur. Yani hukuken suç sayılmaz. Genelgeçer ahlak beni ilgilendirmez diyebilir, Nietzsche'ye hayranlık duyabilir ve güçlü olan haklıdır düsturuna bayılıyor olabilirsiniz. Ancak, toplum genel görgü kurallarına uymayanlara; cahil, bencil, kaba, saygısız ve saire sıfatlarla tanımlar ve kınar.
Görgü kurallarına uymak diğer insanlara saygı göstermektir ve onların duygularına önem verdiğiniz mesajını göndermek demektir.Toplum hayatının düzenlenmesinde etkili olan genel görgü kurallarına uyan kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik ve saire şeklinde nitelemek mümkündür.
Bu kurallar toplumdaki uygarlık düzeyinin de göstergesi olabilir. İnsanın bencil, kaba düşüncelerden sıyrılarak, başkalarına karşı davranışlarını bir düzene koyması , onun duyarlı ve nazik olmasını sağlar. Bu da insanların birbirleriyle olan ilişkilerini sağlıklı ve tutarlı olmasına neden olur.
Görgü kuralları, bir toplumun ayrı ayrı bölgelerinde farklı olduğu gibi değişik uluslarda da farklılıklar gösterir.
Dış görünümle güç elde edebilebilir, ancak bu yeterli değildir. Dış görünümün mutlaka, iş dünyasında ve toplumda kendini uygun bir sunma şekli ile desteklenmesi gerekmektedir. Kibar tavırlar; iyi terbiye, zeka ve eğitim, toplum ve işle ilgili şartlara hassas olmanın göstergesidir. Uygun dış görünüm ya da giysi, kapıdan geçmenizi sağlar. Yerinde tavırlar ve görgü kuralları, bir yere ait olduğunuzu gösterir. Aslında bir çoğumuz, burada bahsedilen şeyleri zaten biliyoruz, ama genellikle bunların öneminin farkında değiliz.
Başarılı insanların çoğu, düzgün görünüm ve görgü kurallarının, doğru kullanıldığında sadece hayatta kalma mücadelesinde güç vermekle kalmayıp, yukarı doğru tırmanmada gerçek bir avantaj sağlayan kişisel ilişkileri kolaylaştırdığını çabuk kavramışlardır
Genel Kurallar
- Hoşgörülü ve iyimser olmak
- Eleştiriyi yerinde ve zamanında yapmak
- Olgun bir kişiliğe sahip olmak, olgun davranmak (yaşına uygun olgunlukta olmak)
- Giyime önem vermek, Giysinin mevki yer ve zamana uygun olmasına özen göstermek
- Başkalarını rahatsız edici davranışlardan sakınmak
- Ziyaretin kısa ve zamanlı olmasına özen göstermek
- Oturuş ve kalkışlarda hareketlere özen göstermek
- Gerektiğinde özür dilemesini bilmek
- Özel konuşma yapanların yanına gitmemek
- Verilen sözü tutmak
- Uygun olmayan el ve sözlü şakalardan kaçınmak
Kuralların Faydaları Nelerdir
1-Kurallar belirsizliği azaltarak öngörülebilirlik ve istikrar sağlar,
2-Kurallar insan davranışlarına denetim ve sınırlama getirirler, böylece insanı ve çevresini o insanın zaaflarından (zayıf yönlerinden) ve hatalarından korurlar.
3-Kurallar bireyi özgür kılarlar, çünkü neyi özgürce yapabileceklerini, neyi yapmaları halinde kimsenin karışamayacağını belirler
Görgülü İnsanın Nitelikleri
Bir toplulukta aynı statüde olan insanlardan bazıları çok sevilirken bazıları daha az sevilmektedir. Bunun nedeni, bu insanların gösterdikleri sevgi, terbiye, saygı ve nezaket seviyelerinin farklı olmasıdır. İnsanların sevilmesi, sayılması, aranılır olması nezaket kurallarını ne ölçüde bildiği ve ne kadarını uyguladığı ile alakalıdır.
"Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi siz de başkasına yapmayınız"düsturuna göre hareket etmemiz gerekmektedir. Size nazik ve kibar davranılmasını istiyorsanız siz de başkasına nazik ve kibar davranmak zorundasınız. İnsanı diğer biyolojik canlılardan ayıran temel özellik, toplu halde yaşaması değil, toplu halde yaşamanın inceliklerini bilmesidir.
Ziyaret - Misafirlik veVedalaşma Kuralları
- Ne kadar samimi olursak olalım ziyaret edeceğimiz insanları önceden bilgilendirmeliyiz.
- Temel prensip davetsiz misafir olmamaktır.
- Randevu saatine uymalıyız
- Temiz ve düzenli bir şekilde, mümkünse bir hediye ile ziyaretler yapılmalıdır.
- Kapıyı çaldıktan sonra kapının hemen ağzında değil, daha geride, evin içini göremeyecek şekilde kapının açılmasını beklemeliyiz.
- Eve girerken ev sahibinin yer göstermesini beklemeli ve etraf meraklı gözlerle incelenmemelidir.
- Yemek sofrası kurulduğunda, ev sahibi davet etmeden oturmamalı ve yemeği beğenmesek dahi bunu hal ve tavırlarımızla bile belli etmemeliyiz. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer ve medeni bir şekilde ev sahibine teşekkür eder.
- Yatıya kalıyorsak üç günden fazla kalınmamalıdır.
- Ev sahibi de misafirliğe gelmek isteyenleri mümkün olduğunca reddetmemeli.
- Ev sahibi bütün misafirlerine aynı derecede yakınlık ve güler yüz göstermelidir.
- Evi temiz tutmalı ve gereken hazırlığı yapmalıdır.
- Misafirin yanında sık sık saate bakmamalı, sıkıldığını belli eden hal ve tavırlardan sakınmalıyız.
- Misafirlere ikramda bulunurken üç kereden fazla ısrar edilmemeli.
- Misafir ayrılırken ev sahibi ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmeli.
- Misafirlikten ayrılma vakti gelince hemen kalkmalı ve vedalaşmayı uzatmamalıyız.
Hasta Ziyareti Adabı
- Dostlarınız hastalandığında hemen, daha az samimi olduklarınızı da iyileşince ziyaret etmeliyiz.
- Yoğun bakımdaki hastaların yakınları ziyaret edilmeli.
- Çok dinlenmesi gereken bir hastayı sık sık ziyaret etmemeliyiz.
- Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak hiçbir şey anlatılmamalı.
- Hastanın odasına girerken ne çok üzgün ne de çok neşeli bir tavır sergilemeliyiz. Ona normal bir insan muamelesi yapmalıyız.
- Ziyaret çok uzun tutulmamalıdır.
Temizlik Kuralları
- El ve ayak tırnakları düzenli olarak kesilmeli
- Diş temizliğine dikkat edilmeli
- Saçların ellerin ve yüzün sürekli temiz olmasına dikkat edilmeli
- Etrafımızdaki insanları ter kokusuyla rahatsız etmemek için düzenli bir şekilde banyo yapmalıyız.
- Tuvalet adabına dikkat edilmeli, tuvalete girerken çoraplar çıkarılmalı ve pantolon giyiyorsak yukarı doğru katlanmalı
- Tuvalette iken konuşmak, bir şeyler yiyip içmek ve tükürmek uygun değildir
- Temizlik sol elle yapıldığından, çeşmeler bu elle açılıp kapatılmamalıdır.
- Tuvaleti nasıl bulmak istiyorsak öyle bırakmalıyız
- Tuvalette insan varken, kapının önünde beklememeliyiz.
Yemekte Davranışlar
- Bıçak kullanırken çatal sol, bıçak sağ elle tutularak kesme işi yapılır.
- Masada çatal sola, kaşık ve bıçak sağa yerleştirilir. Bıçak, kaşık ile tabak arasına konur. Bıçak sağ elle tutulur ve işaret parmağı bıçağın keskin olmayan tarafına dayatılıp kesme işi yapılır. Bıçağı kullandıktan sonra masaya bırakmamalı, tabağın üst yarısına, size doğru yanlamasına ve keskin tarafı içe gelecek şekilde koymalıdır.
- Çatal ise kullanıldıktan sonra tabağın üzerine, bıçağa paralel ve soluna, çatalın sapı sağda ve ağzı yukarı doğru ya da bıçağı dik olarak konur.
- Kaşık, bıçak gibi kullanılır. Esasen kahvaltı hariç, kaşık sofrada sadece yemeğin başlangıcında çorba için gereklidir. Görgülü bir ev sahibi özel yemeklerde veya aile arasındaki yemeklerde kaşığı bıçağın sağına yerleştirir.
- Yukarıdakilerden başka masa düzeninde salata veya tatlı için çatal balık çatalı, tatlı kaşığı, buzlu içecek kaşığı, çorba ve çay kaşığı kullanılabilir.
- Salata çatalı normal yemek çatalından kısa olup her iki işte de kullanılabilir. Salata yemekle beraber verilecekse çatal, yemek tabağının sol, yemek çatalının iç tarafına konur. Özel yemeklerde salata çatalı yemek çatalının dış tarafına konabilir.
- Balık çatalı diğerlerine oranla daha kısa ve düz olup kaşığın sağ tarafına yerleştirillr.
- Tatlı kaşığı, tatlı tabağı içerisine konur. Fakat daha önceden de masadaki yerine konabilir.
- Çorba kaşıkları çorba tabaklarının sağ tarafında olup diğerlerine oranla en uzun saplı olanıdır.
- Büyük servis çatal ve kaşıkları, servis masalarında servis edilecek yemek tabaklarında bulunur. Tabağınıza servisi kendiniz bunlarla yapmalısınız.
- En resmi masalarda bile üçten fazla çatal ve gene üçten fazla bıçak bulundurulmaz. Ancak gerektikçe kullanılacağı yiyeceklerle beraber servis yapılır.
- Özellikle öğle veya akşam yemeklerinde, bütün konuklar için masaya önceden yerleştirilmiş bir servis tabağı bulunur. Bu tabak öteki tabaklara göre daha büyükçe olup, sonradan servis edilen tabaklar bunun üzerine konurlar.
- Salata tabakları daha çok düz ve yuvarlak olurlar. özel yemeklerde yemek, salata ile aynı tabakta servis edilebilir.
- Çorba, tatlı ve meyva tabakları, daima bir başka tabağın içinde servis edilir.
- Sürahi, bıçakların üst tarafına konur ve su bardakları, konuklar yerlerini almadan doldurulur.
- Şarap bardakları sürahinin sağına ve masanın kenarına yakın yerleştirilir.
- Peçeteler resmi olmayan yemeklerde çatalların soluna, resmi yemeklerde servis tabağının içine konur. Masaya oturonca ev sahibesi, peçeteyi alır almaz siz de onu takip etmeli ve peçeteyi sağ üst köşesinden tutarak açıp dizlerinize yerleştirmelisiniz. Peçeteler kullanıldıktan sonra resmi yemeklerde tabağın sağına bırakılabilir. Özel yemeklerde kağıt peçete konmuşsa, bunlar tabağın sağına bırakılır. Kağıt peçeteleri elinizde buruşturup topaç haline getirmek ayıptır. Resmi yemeklerde sofraya oturduktan sonra tabağa el sürmek veya hele garsonun işini kolaylaştırmak için ona uzatmak görgüsüzlüktür. Konuk hizmet etmez. Konuklara hizmet edilir ve esasen bu maksatla davet edilmişlerdir.
- Yemekten sonra peçetelerin katlanması, ev sahibınden bir davet daha istediğiniz anlamına geldiğinden uygun değildir. Yemek esnasında masadan kalkmak gerekirse, peçete sandalye üzerine veya masanın size ait boş yerine bırakılabilir. Peçeteye ağzını, etrafa göstermeden silmeli ve peçetenın yağlanan veya kirlenen kısımlarını diğer konuklardan gizlenmeye çalışmalıdır.
- Herkesin yemeği gelene kadar yada ev sahibi başlamanızı rica etmeden yemeğe başlamayın. İçeceğinizi istediğiniz her zaman içebilirsiniz.
- Ağzınız açıkken yemeğinizi çiğnemeyin yada yemek yerken konuşmayın. Ağzınızı fazla doldurmayacak kadar küçük parçalar halinde yiyin.
- Masada dik oturun ve dirseklerinizi masanın üzerine koymayın.
- Çok hızlı yada yavaş yemeyin. Masadakilerin hızına uymaya çalışın.
- Masada iken asla dişlerinizi karıştırmayın. Eğer çok gerekli ise tuvalete gidin.
- Ekmeğinize yağ sürerken her seferinde küçük bir parça almaya özen gösterin ve her zaman önce tabağınıza alın sonra ekmeğin üzerine sürün.
- Masadaki yiyecekleri uzatırken, her zaman sağınıza verin. Ekmek verirken kendinize almadan önce başkalarına önerin.
- Yemekte sigara içmeyin, eğer masadaki kişiler ve restorant kuralları yasaklamıyor ise yemekten sonra içebilirsiniz.
- Sofra takımı ve bardaklar üzerinde ruj izi bırakmamaya özen gösterin. Yemeğe oturmadan önce rujun fazlasını bir peçete ile alın.
- Tadına bakmadan önce yemeğe tuz yada biber koymayın .
İşyeri Görgü Kuralları
İşyerinde ki kurallar birlikte çalıştığınız meslektaşlarınıza ve iş arkadaşlarınıza karşı saygı göstermek demektir. Ayrıca görgü kurallarına uymanız iş görüşmelerinizde yada iş başvurularınızda bırakacağınız etkiyi önemli oranda etkileyecektir..
- Her zaman takdim edildiğinizde yada tanıştırıldığınızda ayağa kalkın.
- Siz insanları tanıştıracağınız zaman daha önemli kişinin ismini önce söyleyin.
- Telesekreterinize İsminiz, göreviniz, departmanınız ve ne zaman müsait olduğunuza dair kısa ve profesyonel bir mesaj bırakın.
- Mesaj bırakırken isminizi ve soyadınızı, neden aradığınızı ve telefonunuzu bırakın.
- Kıyafet kuralına uyun. Eğer belli bir kural yok ise üst düzey yöneticilerden örnek alın.
- Bütün toplantılara tam zamanında gelin.
- Toplantı sırasında kalemler, ataçlar yada diğer ofis araçları ile oynamayın.
- Çok gerekmedikçe toplantı sırasında telefonunuzu kapalı tutun. Eğer kapatamıyorsanız o zaman kapının yakınına oturun böylece telefonunuz çaldığında sessizce dışarı çıkabilirsiniz.
- Oturuşunuza ve duruşunuza dikkat edin —koltuğa gömülmeyin , sandalyenizde geriye yaslanmayın, yada kollarınızı göğsünüzün üzerinde kavuşturmayın.
- Karşınızdakini dinleyin ve aklınıza geldikçe laf kesmeyin. Dinleme terbiyesi hatırı sayılır bir terbiyedir.
Sosyal İletişim Kuralları
İster manavda bir yabancı ile konuşurken ister bir arkadaşınız ile kahve içerken bütün insanlar saygı gösterilmesini hak eder.
- İletişim hem beden hareketlerini hem de sözlü ifadeyi kapsar. Konuşurken karşınızdaki insana bakın ve kollarınızı kavuşturmayın (kızgınlık ifadesi).
- Eğer utangaç biriyseniz bunu kabul etmekten ve söylemekten çekinmeyin. Dürüstlük insanların rahatlamalarını sağlar.
- Normal hızda konuşun ne çok hızlı ne çok yavaş.
- Karşınızdaki kişi üzerinde bıraktığınız izlenimi fazla düşünmeyin.
- Konuşmayı bitirirken geçerli bir neden öne sürün ve kişi ile konuşmaktan keyif aldığınızı belirtin.
- Karşınızdakine iltifat ederken içten ve samimi olun. Karşılaştırma yada değerlendirme yapmamaya özen gösterin; örneğin, "Kazağının ne kadar eski olduğu düşünülürse gayet iyi duruyor ."
- İltifat aldığınızda fazla alçak gönüllü olmayın ve iltifatın gerekmediğini açıklamaya çalışmayın. Basit bir "teşekkürler" hem yeterli hem de kibarcadır.
- Birisini eleştireceğiniz zaman karşınızdaki insanın duygularını göz önünde bulundurun ve kişi ile özel olarak konuşmaya özen gösterin. Yakıştırma yapmaktan kaçının ve sorunu kişiselleştirmeyin.
- Birisi sizi eleştirdiğinde sakin olun. Savunmaya geçmemeye özen gösterin. Eğer kişi sizi insanların içinde ve kabaca eleştiriyor ise içgüdüsel olarak reaksiyon göstermek isteyebilirsiniz fakat en iyisi basitçe "Düşünceni özel olarak bana iletmeni tercih ederdim" deyin.
- Her zaman "Lütfen" ve "Teşekkür ederim" demeyi unutmayın
- Öksürürken ya da esnerken ağzınızı kapatmayı unutmayın ve hemen elinizi yıkamaya özen gösterin. Bu hem görgü hem de temizlik kuralıdır.